İSLÂM AKÎDESİ العقيدة الا سلامية. ] تر [ Türkçe Turkish. Salih b. Fevzân el-fevzân. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Benzer belgeler
MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

وجوب معرفة العقيدة الا سلامية

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Terceme : Muhammed Şahin

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ا عوة إ العقيدة الا سلامية

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

أسا ب القرآن ا عوة إ توحيد الا ية

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

HACCIN ÖMÜRDE BİR DEFA FARZ KILINMASININ HİKMETİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Muhammed Salih el-muneccid

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

FÂİZLE ALIŞ-VERİŞ YAPMAK VE BUNUN VAHİM SONUÇLARI

Hâmile kadın için haccın hükmü

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Salih b. Fevzân el-fevzân

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

KELİME-İ ŞEHÂDETİN KABULÜNÜN ŞARTLARI

اذا ب علينا أن ب ا أك من شخص آخر

Arafat'ta vakfenin vakti

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Haccın mikat yerleri

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

MEVLİD-İ NEBEVÎ'Yİ KUTLAMAK

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

RAMAZAN AYININ GİRMESİ MÜNASEBETİYLE BİR ÖĞÜT نصيحة بمناسبة دخول شهر رمضان. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER

Cenaze namazının kılınışı

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

Münker ve Nekir'in vasfı konusundaki sahih hadisler

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Mikrofonlar aracılığıyla ölünün üzerine Kur'an okumanın hükmü

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

ON EMİR الوصايا لعرش

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Abdestte başı mesh etmenin şekli

الا ح م ا تعلقة بصيام ست شوال

ABDEST, TAHÂRET VE SULARLA HÜKÜMLER. Salih b. Fevzân el-fevzân

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

Transkript:

İSLÂM AKÎDESİ العقيدة الا سلامية ] تر [ Türkçe Turkish Salih b. Fevzân el-fevzân Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43

العقيدة الا سلامية» باللغة ال ية «صالح بن فوزان الفوزان تر ة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 00-43

Allah Teâlâ nın, elçilerini gönderdiği, kitaplarını indirdiği, cinler ve insanlar olmak üzere bütün yarattıklarına farz kıldığı şey,islâm akîdesidir. Q P O N M L K J I H G F E D C [ الا يات -٥٦: [٥٨ Z [سورة [ Z Y X W V U T S R ا اريات "Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım. Ben, onlardan ne bana bir rızık vermelerini, ne de beni doyurmalarını istiyorum. Şüphesiz ki (kullarına) rızık veren, güç ve kuvvet sahibi ancak Allah tır." Yine şöyle buyurmuştur: Z...on m l k j i h g f [ ] سورة الا اء من الا ية :٢٣ [ "(Ey insan!) Rabbin yalnızca kendisine ibâdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmanızı kesin bir şekilde emretti." Yine şöyle buyurmuştur: Z...ON M L K J I H G F E D[ ] سورة ا حل الا ية :٣٦ [ "Andolsun ki biz, (geçmişte) her ümmete (topluluğa) bir elçi gönderdik (ve ona şöyle söylemesini emrettik): Yalnızca Allah a ibâdet edin ve Tâğûta ibâdet etmekten sakının." 3 Zâriyât Sûresi: 56-58 İsrâ Sûresi: 3 3 Nahl Sûresi:36 3

Bütün elçiler, bu akîdeye dâvet etmek için gelmişler, bütün ilâhî kitaplar, bu akîdeyi açıklamak ve onu ortadan kaldıran, ona aykırı olan veya onun kemâlini noksanlaştıran şeyleri açıklamak için inmiştir. Bütün yaratılanlar (cinler ve insanlar), bu akîdeyle emrolunmuşlardır. Şüphesiz ki böyle bir konuma ve öneme haiz olmasından dolayı, özellikle insanlığın dünya ve âhiret saadetine bağlı olan bu akîdeye önem vermek ve onu araştırıp tanımaya çalışmak, her şeyden önce gelir. ß Þ Ý Ü ÛÚ Ù Ø Ö ÕÔ Ó Ò Ñ [ Z ì ë ê é èç æ å ä ã â á à ] سورة ا قرة الا ية :٢٥٦ [ "Dînde zorlama yoktur. Artık hak ile bâtıl (hidâyet ile dalâlet) birbirinden ayırt edilmiştir. O halde kim, tâğûtu inkâr eder ve Allah a îmân ederse, kopmayan sağlam kulpa sarılmıştır. Allah, (kullarının dediklerini) hakkıyla işitendir, (onların yaptıklarını ve niyetlerini) en iyi bilendir." Bunun anlamı: Bu akîdeden elini çeken, kuruntulara ve bâtıl şeylere sarılacaktır demektir. Haktan ayrıldıktan sonra artık bâtıldan başka bir şey mi kalır? ~ } { z y x [ ] سورة ا ج الا ية :٦٢ [ Z ª "Böyledir.Çünkü Allah, hakkın tâ kendisidir.(müşriklerin) O nun dışında kendisine ibâdet ettikleri (hiçbir fayda ve zararı olmayan) şey ise, bâtılın tâ kendisidir. Gerçek şu ki Allah, (kullarından) yücedir, büyüktür." Bu nedenle artık onun varacağı yer, cehennemdir ve orası, ne kötü bir yerdir! Bakara Sûresi: 56 Hac Sûresi:6 4

Akîdenin anlamı: Kulun tasdik ettiği ve boyun eğip inandığı şey demektir. Eğer bu akîde, Allah Teâlâ nın, onun için elçilerini gönderdiği ve kitaplarını indirdiği şeye uygun ise o, Allah Teâlâ'nın azabından kurtulup dünya ve âhiret saadeti elde edilen doğru ve selîm akîdedir. Yok eğer bu akîde, Allah Teâlâ nın, onun için elçilerini gönderdiği ve kitaplarını indirdiği şeye aykırı ise, bu takdirde inananlarına, dünya ve âhirette, azabı ve bedbahtlığı gerektiren bir akîdedir. Doğru ve selîm akîde, dünyada sahibinin canını ve malını dokunulmaz kılar, haksız yere canına ve malına saldırmayı, onları çiğnemeyi haram kılar. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: حk ا اس إ إلا االله فا ذا قالوها عصموا أمرت أن أقاتل فقولوا : لا )) االله تعا قها وحسانهم ((. ] مسلم [ م دماءهم وأموالهم إلا "Lâ ilâhe illallah deyinceye kadar insanlarla (müşriklerle) savaşmakla emrolundum. Bu sözü söylerlerse, kanlarını (canlarını) ve mallarını benden korumuş olurlar.ancak Lâ ilâhe illallah'ın hakkı bundan müstesnâdır. Onların hesabı Allah Teâlâ ya kalmıştır." Yine şöyle buyurmuştur: و فر بما فعب ودمه ما حرم د من دون االله إ إلا االله (( من قال : لا وجل عز االله ((. ] رواه مسلم [ وحسابه "Kim, Lâ ilâhe illallah der ve Allah ın dışında ibâdet edilenleri inkâr ederse, malına ve kanına (canına) dokunmak, haramdır. Onun hesabı Allah -azze ve celle- ye kalmıştır." Yine bu doğru ve selîm akîde, kıyâmet günü sahibini Allah ın azabından kurtaracak olan akîdedir. Nitekim Müslim'in, Câbir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: Buhârî ve Müslim. Ömer in -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadisin bir benzeri. Buhârî; Zekât Kitabı, bab:, hadis no:399, (3/33).Müslim; Îmân Kitabı, bab: /50, bab: 8, hadis no:4. Müslim. Ebû Mâlik in, babasından rivâyet ettiği hadis. Îmân Kitabı. bab: 8, hadis no: 9, (/59) 5

ومن لقيه ي ك به شيي ا ا نة (( من ل االله لا ي ك به شيي ا دخل ا ار دخل.)) ] رواه مسلم [ "Kim, (kıyâmet günü) Allah ın huzuruna O na ortak koşmadan çıkarsa, cennete girer. Kim de Allah ın huzuruna O na ortak koşarak çıkarsa, cehenneme girer." Buhârî ve Müslim'in sahihlerinde Itbân b. Mâlik ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet edilen hadiste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: من قال لا إ إلا االله يبت بذلك وجه االله.)) ا ار ((... فا ن االله حرم ] متفق عليه [ "...Çünkü Allah Teâlâ, Allah rızâsını isteyerek Lâ ilâhe illallah diyen kimseye cehennemi haram kılmıştır." Allah Teâlâ, doğru ve selîm akîde sebebiyle günahları bağışlar. Nitekim Tirmizî, Enes b. Mâlik ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet rivâyet ettiği hasen hadiste Enes,Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- i şöyle derken işittim, demiştir: انن آدم عم (( قال االله تعا : يا! إنك لو أتيت بقراب الا رض خطايا لقيت لا ت ك شيي ا لا تيتك بقرابها مغفرة.)) [رواه ال مذي وحسنه] "Allah Teâlâ buyurdu ki: -Ey Âdemoğlu! Şayet sen, yeryüzü dolusunca günahlarla bana gelir, sonra bana hiçbir şeyi ortak koşmadan huzuruma çıkarsan, ben de sana yeryüzü dolusunca mağfiretle gelirim." 3 Bu mağfireti elde edebilmenin şartı; akîdenin, çok veya az, küçük veya büyük, şirkin her türlüsünden uzak olmasıdır. Bu kimse, Allah Teâlâ nın hakkında şöyle buyurduğu selim kalpli kimsedir. Müslim. Câbir b. Abdullah ın rivâyet ettiği hadis. Îmân Kitabı, bab: 40, hadis no: 66, (/79) Buhârî ve Müslim. Itbân b. Mâlik in -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadis. Buhârî: Namaz Kitabı, bab: 46, hadis no: 45, (/67). Müslim: Mesâcid Kitabı, bab: 47, hadis no: 494, (3/6). 3 Tirmizî nin Enes b. Mâlik ten hasen olarak rivâyet ettiği hadistir. Daavât Kitabı, bab: 98, hadis no: 3549, (5/548). Müslim de Ebû Zer den buna benzer bir hadis rivâyet etmiştir. Zikir Kitabı, bab: 6, hadis no: 6774, 9/5). 6

Z G F E D C B A @? > = < ; : [ ] سورة الشعراء الا يتان -٨٨: ٨٩ [ "O gün, ne mal, ne de evlât fayda verir.ancak Allah (ın huzurun)a selim (küfür, nifak ve şirkten temizlenmiş) kalp ile gelenler müstesnâ." Büyük âlim İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- Itbân b. Mâlik in -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadisin anlamı hakkında şöyle demiştir: "Şirke bulaşmamış, saf ve katıksız tevhîd ehli bağışlanır. Böyle olmayan ise bağışlanmaz. Allah a hiçbir şeyi ortak koşmayan muvahhid bir kimse, Rabbinin huzuruna yeryüzü dolusunca günahlarla çıksa, Rabbi de ona yeryüzü dolusunca mağfiretle gelir. Tevhîdin kemâli noksan olan kimse ise, bu mükafatı elde edemez. Zirâ şirke bulaşmayan saf ve katıksız tevhîd sebebiyle hiçbir günah kalmaz. Çünkü saf ve katıksız tevhîd, yeryüzü dolusunca da olsa günahları silen,allah sevgisini,o nu yüceltmeyi, O na tâzim göstermeyi, yalnızca Allah tan korkmayı ve O ndan ümit etmeyi içerir. Bu sebeple necâset yani günahlar, geçicidir. O necâseti yani günahları temizleyip ortadan kaldıran şey yani tevhîd ise, daha güçlüdür..." Küfür, nifak ve şirkten uzak olan akîde ile yapılan ameller kabul görür ve bu ameller sahibine fayda verir. e d c b a ` _ ^ ] \ [ Z Y [ ] Z l k j i h g f سورة ا حل الا ية ٩٧: [ "Kim, erkek veya kadın, (Allah a ve Rasûlüne) îmân etmiş bir halde salih amel işlerse, (güzel davranışta bulunursa), ona (dünyada) mutlaka mutlu bir hayat yaşatırız. Âhirette de onlara, (dünyada) yapmakta olduklarının daha güzeli ile mükafatlarını veririz." 3 Şuara Sûresi: 89-90 İbn-i Kayyim in sözü burada bitmektedir. 3 Nahl Sûresi: 97 7

Selim akîdenin tersine olan bozuk akîde, yapılan bütün amelleri boşa götürür. «ª [ ] سورة الزمر الا ية :٦٥ [ Z "(Ey elçi!) Andolsun ki sana ve senden önceki (elçi)lere şöyle vahyedildi: Allah a (başkasını) ortak koşarsan, muhakkak ki amelin boşa çıkar. (Dünya ve âhirette helak olup) hüsrana uğrayanlardan olursun." Yine şöyle buyurmuştur: ~ } { z y x w v [ ] سورة الا نعام الا ية :٨٨ [ Z "İşte bu, Allah ın hidâyetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Onlar (elçiler), Allah a ortak koşmuş olsalardı, yapmakta oldukları amelleri mutlaka boşa giderdi." Büyük şirke bulaşmış bozuk akîde,(sahibini) cennet ve mağfiretten mahrum bırakır, ona azabı ve cehennemde kalmayı gerekli kılar. W V UT S R Q P O N M L K J... [ ] Z Z Y X سورة ا اي دة الا ية ٧٢: [ "Kim, Allah a ortak koşarsa, muhakkak ki Allah, cenneti ona haram kılmıştır. Onun varacağı yer, ateştir.zâlimler için (onları cehennemden kurtaracak) yardımcılar da yoktur." 3 Zümer Sûresi:65 En am Sûresi: 88 3 Mâide Sûresi: 7 8

Dînden çıkaran bozuk akîde,bu akîde sahibinin kanının akıtılmasını ve sahip olduğu malının elinden alınmasını mübah kılar. ± «ª [ ] سورة الا نفال الا ية :٣٩ [ Z µ ³ ² "(Ey mü minler!) Fitne (şirk) ortadan kaldırılıncaya ve dîn tamamen Allah ın oluncaya kadar onlarla (müşriklerle) savaşın.(fitne ve şirkten) vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah onların yapmakta olduklarını çok iyi görür." Yine şöyle buyurmuştur: ~ } { z y x[ ± «ª ] سورة ا وبة الا ية :٥ [ Z µ ³ ² "(Kendilerine emân verdiğiniz) haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp (bulundukları yerlere) hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin.(küfrü terkedip İslâm a girerek) tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekâtı da verirlerse, artık onları serbest bırakın. Şüphesiz ki Allah, (tevbe edip kendisine dönenleri) çok bağışlayıcıdır, (onlara) çok merhametlidir." Bundan dolayı selîm akîdenin kalplerde, toplumsal davranışta ve yapısal sistemde güzel sonuçları vardır.nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında iki guruptan her biri bir mescit inşa ettiler.bu iki guruptan birincisi,iyi niyetle ve Allah -azze ve celle- ye ihlaslı bir akîdeyle bir mescit inşa ettiler.diğer gurup ise kötü bir amaç ve bozuk akîde için bir mescit inşa ettiler.bundan dolayı Allah Teâlâ, Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem- e takvâ üzerine inşa olunan mescitte namaz kılmasını emretmiş, küfür ve kötü amaçlarla inşa edilen mescitte namaz kılmasını yasaklamıştır. Enfâl Sûresi: 39 Tevbe Sûresi: 5 9

)( '&% $ #"![ : 9 87 65 4 3 0/. -, + * NM LK J I H G F E D C B A @? > = < ; [ Z Y X W V U T S RQ P O ml k j i h g f e d c b a ` _ ^ ] \ ] سورة ا وبة الا يات :١٠٧-١٠٩ [ Z s r q p o n "(Mü minlere) zarar vermek, (Allah ı) inkâr etmek, mü minlerin arasını açmak ve daha önce Allah a ve Rasûlüne karşı savaşmış olan kişiyi (Râhip Ebû Âmir i) beklemek ve gözetlemek için bir mescit bina eden ve: Bununla iyilikten başka bir şey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olan (münâfık)lar vardır. Halbuki Allah, onların kesinlikle yalancı olduklarına şâhitlik eder. (Ey Peygamber!) Orada asla namaz kılma.ilk günden itibaren takvâ üzerine kurulan mescitte (Kubâ Mescidi'nde) namaz kılman daha uygundur. Onda (Kubâ Mescidinde, istiğfarda bulunarak günahlarından temizlenenler olduğu gibi her türlü necâset ve pisliklerden yıkanarak) temizlenmeyi seven erkekler vardır. Allah da temizlenenleri sever. Binasını Allah korkusu ve O nun rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını (yıkılacak) bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi daha hayırlıdır? Allah, (sınırlarını çiğneyen) zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez." Tevbe Sûresi: 07-09 0